Ama ona yardım edemedim. I wish I could just forget you.
Keşke seni unutabilseydim. Up now,
Şimdi yüksek Heart beats racing.
Cesaret yarışı kazanıyor. One touch,
Tek donunuş, Now I'm faking.
Şimdi uyduruyorum This time, there's no escaping you. Bu sefer, kaçarın yok.
Where's my angel? Go on and take my life.
Meleğim nerede? Devam er ve yaşamımı al. Where's my angel? I need someone here tonight. Meleğim nerede? Bu akşam yanımda birine ihtiyacım var.
Where's my angel? Go on and take my life. Meleğim nerede? Devam er ve yaşamımı al. Where's my angel? I need someone here tonight. Meleğim nerede? Bu akşam yanımda birine ihtiyacım var.
So cold,
Çok soğuk, But you have my body.
Ama vücudumu sardın. One kiss,
Bir öpücük, And this is gonna haunt me.
Ve bu bana sürekli uğrayacak. My God,
Aman Tanrım, You look so lovely girl.
Çok sevimli görünüyorsun. Hearts gone,
Kalpler öldü, Tonight is your chance,
Bu gece senin şansın, You trade love,
Aşk ticareti yapıyorsun For a little romance.
Küçük bir romantizm için. Too late, this will be the last dance, girl. Çok geç, bu son dans olacak güzelim.
Where's my angel? Go on and take my life.
Meleğim nerede? Devam er ve yaşamımı al. Where's my angel? I need someone here tonight. Meleğim nerede? Bu akşam yanımda birine ihtiyacım var.
Where's my angel? Go on and take my life. Meleğim nerede? Devam er ve yaşamımı al. Where's my angel? I need someone here tonight. Meleğim nerede? Bu akşam yanımda birine ihtiyacım var.
You say you want it,
Onu istediğini söylüyorsun, You love me then thought it.
Beni seviyorsun öyleyse onu düşün You're breaking my heart
Kalbimi kırıyorsun And you're taking me down. ve beni parçalara ayırıyorsun.
You say you want it,
Onu istediğini söylüyorsun, You love me then thought it.
Beni seviyorsun öyleyse onu düşün You're breaking my heart
Kalbimi kırıyorsun And you're taking me down. ve beni parçalara ayırıyorsun.
Break it down, and live it up, take this in and beat it up.
Dur, ve yaşa, bunu içeri al ve patakla.
Break it down, and live it up, take this in and beat it up. Dur, ve yaşa, bunu içeri al ve patakla.
Break it down, and live it up, take this in and beat it up. Dur, ve yaşa, bunu içeri al ve patakla.
Break it down, and live it up. Dur, ve yaşa.
Where's my angel? Go on and take my life.
Meleğim nerede? Devam er ve yaşamımı al. Where's my angel? I need someone here tonight. Meleğim nerede? Bu akşam yanımda birine ihtiyacım var.
Where's my angel? Go on and take my life. Meleğim nerede? Devam er ve yaşamımı al. Where's my
("If I had a world of my own, everything will be nonsense")
(“Eğer benim bir dünyam olsaydı, her şey anlamsız olurdu ”) ("Nothing will be what it is, because everything will be what it isn't") (“Hiçbir şey olduğu şey olmazdı, çünkü her şey olmadığı bir şey olurdu”)
I invite you to a world where there is no such thing as time
Seni zaman gibi şeyin olmadığı bir dünyaya davet ediyorum And every creature lens themselves to change your state of mind
Ve her canlı senin ruh halini değiştirmek için kendini gösterir And the girl that chase the rabbit drank the wine and took the pill
Ve tavşanı kovalayan kız şarabı içer ve ilacı alır Has locked herself in limbo to see how it truly feels Aslında nasıl hissettiğini görmek için kendini belirsizliğe hapseder
To stand outside your virtue
Senin erdeminin dışında durmak için No one can ever hurt you
Hiç kimse seni incitemez Or so they say ya da öyle olduğunu söylerler
Her name is Alice (Alice)
Onun adı Alice (Alice) She crawls into the window
Pencereye doğru sürünür Shaped in shadows
Gölge gibi Alice (Alice) Alice (Alice) And even though she is dreaming, she knows Ve rüya görse bile, o bilir
Sometimes the curiosity can kill the soul but leave the pain
Bazen merak ruhu öldürür ama acıyı bırakır
And every ounce of innocence is left inside her brain
Ve her masumiyetin gramı onun beyninin içinde kalır
And through the looking glass we see she's painfully returned
Ve ayna vasıtasıyla onun acı verici bir şekilde geri döndüğünü görürüz
But now off with her head I fear is everyone's concern ama şimdi onun gidişiyle benim korkmam herkesin endişesidir
You see there's no real ending
Gerçek bir sonun olmadığını görürsün It's only the beginning
Bu sadece başlangıç Come out and play
Ortaya çık ve oyna
Her name is Alice (Alice)
Onun adı Alice (Alice) She crawls into the window
Pencereye doğru sürünür Shaped in shadows
Gölge gibi Alice (Alice) Alice (Alice) And even though she is dreaming
Ve rüya görse bile
She's a locked for meaning for you
Anlamını sana anlatmış
This kingdom good riddance good freedom and innocence bu dünya güzel, kurtuluş güzel, özgürlük ve masumiyet
Has brought this whole thing down
Bütün bu her şeyi yoketti
Her name is Alice (Alice)
Onun adı Alice (Alice) She crawls into the window
Pencereye doğru sürünür Shaped in shadows
Gölge gibi Alice (Alice) Alice (Alice) And even though she is dreaming
Ve rüya görse bile
She's a locked for meaning Ne kadar bariz
She's a locked for meaning for you Ne kadar bariz, Senin için
("In contrary was what it is it wouldn't be")
(“O nedirin zıttı o ne olmamalıydı ”) ("And what it wouldn't be it would")
(“Ve o ne olmamalıydının zıttı o olmalıydı”) ("You see?")
Portekiz Premier lig takımlarından SL Benfica, dün (27 Şubat 2010) deplasmanda Leixoes takımı ile oynadı. Benfica rakibini tam anlamıyla bozguna uğrattı. Saviola'nın bir ve Di Maria'nın üç gol attığı maçtan 4-0'lık galibiyetle ayrıldı.
Gollere bakınca rakip kalecinin ne kadar kötü performans gösterdiği rahatlıkla görülüyor, ama Benfica'yı kutluyoruz.
Leixoes'ten üç puanı kapan Benfica liderlik koltuğunda oturmaya devat ediyor.
Ben güldeki kırmızıyım, on the blankets on your bedroom floor.
Yatak odası katında örtünün üzerindeki çiçekler. And I am the gray in the ghost that hides
Ve ben hayaletteki griyim with your clothes behind your closet door. Senin dolap kapının arkasında senin elbiselerinle saklanan.
I am the green in the grass that bends back
Ben çimendeki yeşilim from underneath your feet.
Ayaklarının altından geriye eğilen. And I am the blue in your back alley view
Ve ben arka sokak manzarandaki maviyim where the horizon and the rooftops meet. ufuk ve çatının birleştiği yerde
If you cut me I suppose I would bleed the colors
Eğer beni kesersen, sanırım
of the evening stars.
Akşam yıldıszlarının renginde kanarım You can go anywhere you wish cause I'll be there, wherever you are.
Dilediğin yere gidebilirsin çünkü ben orada olacağım, her nereye gidersen. (wherever you are) 2x (her nereye gidersen) 2x
(I will always be your keys
(Her zaman senin anahtarların olacağım when we are lost in the technicolor phase) teknikolor bölgelerde kaybolduğumuzda)
The black in the book
Senin hatırladıkların; kitaptaki siyah, the letters on the pages that you memorize.
Sayfalardaki harfler. And I am the orange in the overcast
Ve ben turuncuyum,
of color that you visualize. Sen rengin koyu olduğunu düşündüğünde.
I am the white in the walls that soak up
Ben duvarlardaki beyazım
all the sound when you cannot sleep.
Sen uyuyamadığında gürültüyü emen. And I am the peach in the starfish on the beach
Ben sahildeki denizyıldızının şeftali rengiyim that wish the harbor wasn't quite so deep.
Sığınak çok dipte olmasaydı diye hayıflanan.
If you cut me I suppose I would bleed the colors
Eğer beni kesersen, sanırım
of the evening stars. (my darling) Akşam yıldıszlarının renginde kanarım (sevgilim) You can go anywhere you wish cause I'll be there, wherever you are. (my darling) Dilediğin yere gidebilirsin çünkü ben orada olacağım, her nereye gidersen. (sevgilim)
Maç Antalya'da yoğun bir yağmur altında oynandı, Antalyaspor maçta pek varlık gösteremedi. Necati Ateş'in attığı gol dışında atakları yoktu. Trabzonspor'un verilmeyen bir penaltısı vardı. Maçın genelinde daha iyi oynayan taraf Trabzon'du ama bir puanla sahadan ayrıldı.
26 Şubat 2010 Antalyaspor - Trabzonspor Maç Özeti ve Goller
Nelly Furtado'nun 2009'da çıkardığı Mi Plan albümündeki şarkılarından biri. İspanyolcam olmadığı için şarkıyı bulduğum bir İngilizce tercümeden çevirmeye çalıştım. Klibini de izleyebilirsiniz..
Nelly Furtado - Mano Al Aire (Türkçe Çeviri)
You, who loses control
Sen, yüksek sesle konuşup by speaking in a loud voice,
Kontrolünü kaybeden, hurt my heart.
Kalbimi yaralıyorsun. I, try to listen,
Ben, dinlemeyi dene, but can't explain
Ama açıklayamıyorum this strange feeling.
Bu garip duyguyu.
You don't want to understand me.
Beni anlamak istemiyorsun. And you tell me to shut up by saying how
Ve bana sesimi kesmemi söylüyorsun I shouldn't be surprised
Nasıl şaşırmamam gerektiğini söyleyerek because that's the reality
Çünkü bu of our love. Aşkımızın gerçeği.
And I Ve ben
Don't have weapons to confront you
Sana karşı gelecek silahlarım yok I put my hands up, hands up in the air.
Ellerimi yukarı kaldırdım, ellerimi havaya kaldırdım. I only care about loving you
Sadece seni sevmeyi umursuyorum body and soul like it was yesterday
…
You, who lost control,
Sen, kontrolünü kaybeden, allowed yourself to go
Güvensizlikten dolayı gitmek için by the insecurity.
Kendine izin verdin. I, who have seen you grow,
Ben, büyüyüşünü gören, can only imagine
Sadece hayal edebilirim
that everything will change. her şeyin değişebileceğini.
Today, even though everything's the same,
Bugün, her şey aynı olsa bile you tell me to shut up by telling me
Egemenliğin sende olduğunu söyleyerek that you have to dominate,
Bana susmamı söylüyorsun, or it will be the end. ya da bunun sonumuz olacağını.
İlgilendiğini biliyorum And I would never, not be there
Ben asla, orada olmazdım You are my love
Aşkımsın You are my heart
Kalbimsin And we would never, ever, ever be apart Ve biz asla, asla ayrılmazdık
Are we an item?
Biz bir parça mıyız? Girl quit playin'
Oynamayı bırak kızım We're just friends,
Sadece arkadaşız What are you sayin'
Ne diyorsun? Take another look right in my eyes
Tam gözlerime bir daha bak My first love, touch my heart for the first time İlk aşkım, kalbime ilk kez dokun
And I was like Ve bebek gibiydim Baby, baby, baby oohh Bebeğim,bebeğim,bebeğim Like baby, baby, baby noo Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim hayır Like baby, baby, baby ooh Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim Thought you'd always be mine, mine Düşünceme göre her zaman benim,benim olmalıydın
Baby, baby, baby oohh Bebeğim,bebeğim,bebeğim Like baby, baby, baby noo Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim hayır Like baby, baby, baby ooh Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim Thought you'd always be mine, mine Düşünceme göre her zaman benim,benim olmalıydın
For you, I would have done whatever
Senin için her ne olsa yapardım And ya stick it with me when we're together
Ve biz beraberken sen işi bana yüklerdin And I'm gonn' play it cool
Ve ben cool takılırdım While I'm losin you
Seni kaybederken I'll buy you anything
Sana her şeyi alırım I'll buy you any ring
Sana her yüzüğü alırım Cause I'm in pieces
Çünkü paramparçayım Baby fix me
Beni düzelt bebeğim Come see if you wake me from this bad dream
Gel bak beni bu kabustan uyandırabilirmisin I'm goin down, down, down
Batıyorum, batıyorum, batıyorum,
And I was like Ve bebek gibiydim
Baby, baby, baby oohh Bebeğim,bebeğim,bebeğim Like baby, baby, baby noo Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim hayır Like baby, baby, baby ooh Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim Thought you'd always be mine, mine Düşünceme göre her zaman benim,benim olmalıydın
And I was like Ve bebek gibiydim
Baby, baby, baby oohh Bebeğim,bebeğim,bebeğim Like baby, baby, baby noo Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim hayır Like baby, baby, baby ooh Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim Thought you'd always be mine, mine Düşünceme göre her zaman benim,benim olmalıydın
You can give me all of your love
Tüm sevgini bana verebilirsin Once a time it wont be enough
Bir seferde yetmez Nobody told me this day would come
Bana kimse bu günün geleceğini söylemedi Now I'm all gone
Şimdi tamamen bittim You can give me all of your love
Tüm sevgini bana verebilirsin Once a time it wont be enough
Bir seferde yetmez Nobody told me this day would come
Bana kimse bu günün geleceğini söylemedi
And I was like Ve bebek gibiydim
Baby, baby, baby oohh Bebeğim,bebeğim,bebeğim Like baby, baby, baby noo Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim hayır Like baby, baby, baby ooh Bebeğim gibi,bebeğim,bebeğim Thought you'd always be mine, mine Düşünceme göre her zaman benim,benim olmalıydın
Yeahh, yeah, yeah
Evet, evet, evet Yeahh, yeah, yeah
Evet, evet, evet Yeahh, yeah, yeah
Evet, evet, evet Yeahh, yeah, yeah
Evet, evet, evet Yeahh, yeah, yeah
Evet, evet, evet Now I'm all gone, gone, gone, gone
Şimdi tamamen bittim, bittim, bittim, bittim I'm gonee
Ben bittim
Justin Bieber'in Tüm Şarkılarının Çevirileri için Buraya Tıklayın
Nisana Yayınlarından, 1995 yılında Işık Erdügen'in çevirisiyle çıkan 38 sayfalık bir şiir kitabı. Bu kitabı cazip hale getiren sebeplerin başında şu var; Fernando Pessoa'nın farklı kimlikleriyle yazdığı şiirler bu kitapta mevcut. Peki hangileri onlar; Alvaro de Campos, Ricardo Reis, Alberto caeiro ve Fernando Pessoa.
Fernando Pessoa'yı tanımayanlar için şöyle söyleyeyim. Portekiz edebiyatı denilince akla ilk gelen isimdir. 1888 yılında doğup 1935 yılında vefat etmiştir. Yaşadığı dönemde çok az eseri basılmıştı ancak öldüğü zaman geride bir sandık dolusu yazı ve şiir bıraktı.
Ask me where i go tonight i go back to today last year.
Bu gece nereye gittiğimi sor, geçen yıl bugüne geri gittim. Me and you had to make each other happier, now theres hope with everything.
Sen ve ben birbirimizi mutlu ediyorduk, şimdi her şeyle beraber umut var.
Its hard enough to feel the world as it is and hold on anything.
Dünyayı olduğu gibi hissetmek yeterince zor ve hiçbir şeye tutunmuyor.
Without these quiet times you've brought round here. Buraya getirildiğin bu sessiz zamanlar dışında.
Im Gonna have to run away, im sure that i belong some other place.
Gitmeliyim, başka bir yere ait olduğuma eminim.
I've seen another side of all i've seen it keeps me wondering where my family is. Tüm gördüklerimin diğer yüzünü gördüm, bu ailemin nerede olduğu hakkında beni endişelendiriyor.
Its hard enough to see the world as it is, and hold on anything. Dünyayı olduğu gibi hissetmek yeterince zor ve hiçbir şeye tutunmuyor.
Without these quiet times coming round here. Buraya yaklaşan bu sessiz zamanlar dışında.
Now i miss you...
Şimdi seni özlüyorum… Now i want you...
Şimdi seni istiyorum… But i can't have you...
Ama sana sahip olamıyorum… Even when your here... Her neredeysen…
Suppose i have to take you with me, broken mind i'd rather leave you here.
Galiba seni yanımda götürmeliyim, kırık akıllı seni buraya bırakmayı tercih ederdim.
To forget everything you've seen and known erase every idea. Gördüğün her şeyi ve bildiğin her fikri unutman için.
And you walk up in the street, and hold my hand and smile.
Ve caddede yaklaşıyorsun, ve elimi tutup gülümsüyorsun
Well i won't be taken in, cus i know how it turns out.
Ama alınmıyorum, çünkü nasıl sonuçlandığını biliyorum
And it takes me back to these quiet times coming round here.
Ve bu beni buraya yaklaşan sessiz zamanlara geri götürüyor.
Now i miss you...
Şimdi seni özlüyorum… Now i want you...
Şimdi seni istiyorum… Your not coming back...
Geri dönmeyeceksin… And i need you...
Ve sana ihtiyacım var… But i can't have you...
Ama sana sahip olamıyorum… Even when your here... Her neredeysen…
Now i miss you...
Şimdi seni özlüyorum… Now i want you...
Şimdi seni istiyorum… Your not coming back...
Geri dönmeyeceksin… And i need you...
Ve sana ihtiyacım var… But i can't have you...
Ama sana sahip olamıyorum… Even when your here... Her neredeysen…
Gerçek şu, onu mesele yaptım) (I thought that music mattered.)
(O müziği önemli sandım) (But does it? Bollocks! Not compared to how people matter) (Ama öyle mi? Zırvalar! İnsanların nasıl sıkıntı yaptığını karşılatırmamış)
(We'll be singing, when we're winning, we'll be singing) (şarkı söylüyor olacağız, kazanırken, şarkı söylüyor olacağız)
I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın
(Pissing the night away, pissing the night away)
(Geceyi sallıyor, Geceyi sallıyor)
He drinks a Whiskey drink, he drinks a Vodka drink
Bir viski içkisi içiyor, bir viski içkisi içiyor, He drinks a Lager drink, he drinks a Cider drink
Bir lager içkisi içiyor, bir Cider içkisi içiyor, He sings the songs that remind him of the good times
Ona iyi günlerini hatırlatan şarkıyı söylüyor He sings the songs that remind him of the better times
Ona daha iyi günlerini hatırlatan şarkıyı söylüyor (Oh Danny Boy, Danny Boy, Danny Boy)
I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın
(Pissing the night away, pissing the night away)
He drinks a Whiskey drink, he drinks a Vodka drink
He drinks a Lager drink, he drinks a Cider drink
He sings the songs that remind him of the good times
He sings the songs that remind him of the better times
(Don't cry for me, next door neighbour)
I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın I get knocked down, but I get up again
Yere serildim, ama tekrar kalktım You nay ever gonna keep me down
Beni asla yerde tutamayacaksın
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again
Ama tekrar ayağa kalktım
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing) Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again Ama tekrar ayağa kalktım
You nay ever gonna keep me down (ooh) Beni asla yerde tutamayacaksın (ooh)
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again
Ama tekrar ayağa kalktım
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing) Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again Ama tekrar ayağa kalktım
You nay ever gonna keep me down (ooh) Beni asla yerde tutamayacaksın (ooh) I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again (pissing the night away)
Ama tekrar ayağa kalktım (geceyi sallıyor)
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again (pissing the night away)
Ama tekrar ayağa kalktım (geceyi sallıyor)
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again (pissing the night away)
Ama tekrar ayağa kalktım (geceyi sallıyor)
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again (pissing the night away)
Ama tekrar ayağa kalktım (geceyi sallıyor)
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again (pissing the night away)
Ama tekrar ayağa kalktım (geceyi sallıyor)
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing) Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again Ama tekrar ayağa kalktım
You nay ever gonna keep me down (ooh) Beni asla yerde tutamayacaksın (ooh)
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again (pissing the night away)
Ama tekrar ayağa kalktım (geceyi sallıyor)
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing) Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again Ama tekrar ayağa kalktım
You nay ever gonna keep me down (ooh) Beni asla yerde tutamayacaksın (ooh)
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again (pissing the night away)
Ama tekrar ayağa kalktım (geceyi sallıyor)
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again (pissing the night away)
Ama tekrar ayağa kalktım (geceyi sallıyor)
You nay ever gonna keep me down (when we're winning) Beni asla yerde tutamayacaksın (biz kazanırken)
I get knocked down, (we'll be singing)
Yere serildim (şarkı söylüyor olacağız)
but I get up again (pissing the night away)
Ama tekrar ayağa kalktım (geceyi sallıyor)
You nay ever gonna keep me down (ooh) Beni asla yerde tutamayacaksın (ooh)