Don’t wrap it up and go or hide it behind the sun Onu ne sarıp git ne de güneşin ardına sakla
Just give it to me as it is Yalnızca bana olduğu gibi ver
And let it stand Ve durmasını sağla
Don't fly it like a kite...between the clouds Bulutların arasındaki bir uçurtma gibi uçurma onu
It needs no excuse, just bring it down Affedilmeye ihtiyacı yok, yalnızca indir onu
Let us that are in pain look upon it Onlara acı içindeymişler gibi bak
In all its glory Her şeye rağmen bu bir şan
Let us move on, Let us move on Bırak ilerleyelim, bırak ilerleyelim
This is short and it will pass Bu kısa ve geçecek
Let us move on, Let us move on Bırak ilerleyelim, bırak ilerleyelim
For this is short, and it will pass Kısa olduğu ve geçeceği için
Kendi başıma mutluydum ve hiçbir şey canımı sıkmazdı. I had desires to see the world, jump out of planes and fly
Dünyayı görme, uçaktan atlama ve uçma tutkularım vardı And I love to be alive but I was not afraid to die
Ve yaşamayı çok sever ama ölümden korkmazdım
I used to be so sure of things and self-contained
Her şeyden emin ve kendi kendime yeterdim
I could carry on with no need to explain
Açıklamaya ihtiyaç duymadan sürdürebilirdim It didn't matter if I ever made it home
Ev olmasa da sorun yapmazdım Could go too fast, and drink all night and dance alone Çok hızlı gidebilir, gece boyunca içip yalnız başıma dans edebilirdim
I love to be alive but I was not afraid to die Yaşamayı çok sever ama ölümden korkmazdım
I love to be alive but I was not afraid to die Yaşamayı çok sever ama ölümden korkmazdım
I've got everything to lose Kaybedecek her şeye sahibim
I used to be so thoughtless, so easy and free
Çok düşüncesiz, kaygısız ve rahattım Could walk away, not think ahead, and had no plans to keep.
Çekip gidebilir, ileriyi düşünmez ve plansız olabilirdim. No hand to hold, no one to bring down with me.
Tutacak el, benimle birlikte yıkılacak kimse yok I wouldn't see the worst and it only hurts me. En kötüsünü göremedim ve bu sadece beni yaralıyor.
I love to be alive but I was not afraid to die Yaşamayı çok sever ama ölümden korkmazdım
I've got everything to lose Kaybedecek her şeye sahibim
Since I've met you Seni tanıdığımdan beri
I've got everything to lose Kaybedecek her şeye sahibim
I've got everything to lose Kaybedecek her şeye sahibim
Since I've met you Seni tanıdığımdan beri
I've got everything to lose Kaybedecek her şeye sahibim
I've got everything to lose
Ask me where i go tonight i go back to today last year.
Bu gece nereye gittiğimi sor, geçen yıl bugüne geri gittim. Me and you had to make each other happier, now theres hope with everything.
Sen ve ben birbirimizi mutlu ediyorduk, şimdi her şeyle beraber umut var.
Its hard enough to feel the world as it is and hold on anything.
Dünyayı olduğu gibi hissetmek yeterince zor ve hiçbir şeye tutunmuyor.
Without these quiet times you've brought round here. Buraya getirildiğin bu sessiz zamanlar dışında.
Im Gonna have to run away, im sure that i belong some other place.
Gitmeliyim, başka bir yere ait olduğuma eminim.
I've seen another side of all i've seen it keeps me wondering where my family is. Tüm gördüklerimin diğer yüzünü gördüm, bu ailemin nerede olduğu hakkında beni endişelendiriyor.
Its hard enough to see the world as it is, and hold on anything. Dünyayı olduğu gibi hissetmek yeterince zor ve hiçbir şeye tutunmuyor.
Without these quiet times coming round here. Buraya yaklaşan bu sessiz zamanlar dışında.
Now i miss you...
Şimdi seni özlüyorum… Now i want you...
Şimdi seni istiyorum… But i can't have you...
Ama sana sahip olamıyorum… Even when your here... Her neredeysen…
Suppose i have to take you with me, broken mind i'd rather leave you here.
Galiba seni yanımda götürmeliyim, kırık akıllı seni buraya bırakmayı tercih ederdim.
To forget everything you've seen and known erase every idea. Gördüğün her şeyi ve bildiğin her fikri unutman için.
And you walk up in the street, and hold my hand and smile.
Ve caddede yaklaşıyorsun, ve elimi tutup gülümsüyorsun
Well i won't be taken in, cus i know how it turns out.
Ama alınmıyorum, çünkü nasıl sonuçlandığını biliyorum
And it takes me back to these quiet times coming round here.
Ve bu beni buraya yaklaşan sessiz zamanlara geri götürüyor.
Now i miss you...
Şimdi seni özlüyorum… Now i want you...
Şimdi seni istiyorum… Your not coming back...
Geri dönmeyeceksin… And i need you...
Ve sana ihtiyacım var… But i can't have you...
Ama sana sahip olamıyorum… Even when your here... Her neredeysen…
Now i miss you...
Şimdi seni özlüyorum… Now i want you...
Şimdi seni istiyorum… Your not coming back...
Geri dönmeyeceksin… And i need you...
Ve sana ihtiyacım var… But i can't have you...
Ama sana sahip olamıyorum… Even when your here... Her neredeysen…
Seninle bir günlüğüne beraber olabilmem için fırsatım olsaydı One day release from here and all that you go through
Buradan ve senin peşinden gittiklerinden bir gün vazgeçmek için Well I'd get you dressed and I'd get you out
O zaman giyinir ve seni dışarı çıkartırdım And I know you'd be fine as soon as we broke out ve biliyorum ayrılır ayrılmaz sen mutlu olurdun
So please just for one day I wouldn't talk for you
Bu yüzden lütfen yalnızca bir günlüğüne senin için konuşmazdım You'd tell me what to say, you'd show me what to do
Söyleyeceklerini söyler, yapacaklarını yapardın And please just for one day I'd see you walk again
Ve lütfen yalnızca bir günlüğüne seni yürürken göreyim And we'd go hand in hand so far we can't go back
Ve seninler el ele geri yürüyemeyecek kadar yürümeliyiz
I'd do anything I could do for this one more day with you
Seninle geçireceğim bu bir gün için her şeyi yapardım
Away from all these wires and tubes they've stuck on you
Etrafın çeviren tüm bu kablo ve borulardan uzak
And I would buy you an early beer, we'd watch the game
Ve sana hemen bir bira alırdım, maçı izlerdik
And we'd talk of all friends and of work and heartbreak
Ve arkadaşlardan konuşurduk ve işten ve kalp kırıklığından
You'd ask me who you'd need to kill to make it ok again
Bana her şeyi düzeltmek için kimi öldürmek gerektiğini sorardın
But laughing about it'd make it small anyway Ama buna gülmek onu küçültürdü her nasılsa
So please just for one day I wouldn't guess for you
Bu yüzden lütfen yalnızca bir günlüğüne seni düşünemezdim
You'd tell me what you felt and what you want to do
Hissettiklerini söyler ve yapacaklarını yapardın
And please just for one day I wouldn't hide from you
Ve lütfen yalnızca bir günlüğüne senden saklanamazdım
You wouldn't see me try keep all of you from you Seni senden alan hiçbir şeyi gözmezdin
So please just for one day I wouldn't talk for you
Bu yüzden lütfen yalnızca bir günlüğüne senin için konuşmazdım You'd tell me what to say, you'd show me what to do
Söyleyeceklerini söyler, yapacaklarını yapardın And please just for one day I'd see you walk again
Ve lütfen yalnızca bir günlüğüne seni yürürken göreyim And we'd go hand in hand so far we can't go back
Ve seninler el ele geri yürüyemeyecek kadar yürümeliyiz
I won't cry for you, cos I will wait until
Senin için ağlayamam, çünkü I have this day with you
If you gave me just a coin for every time we say goodbye Her ayrılışımızda bana bir bozukluk verseydin
Well I'd be rich beyond my dreams, I'm sorry for my weary life
Hayallerimindekinden fazla zengin olurdum, sıkıcı yaşamım için üzgünüm I know I'm not perfect but I can smile
Harika değilim ama gülümseyebiliyorum and I hope that you see this heart behind my tired eyes
Ve umarım yorugun gözlerimin arkasındaki yüreğimi görürsün If you tell me that I can't, I will, I will, I'll try all night
Yapamayacağımı söylersen, deneyeceğim, deneyeceğim, tüm gece deneyeceğim and if I say I'm coming home, I'll probably be out all night
Ve eve geliyorum dersem, muhtemelen tüm gece dışarıda olacağım I know I can be afraid but I'm alive
Biliyorum korkabilirim ama hayattayım and I hope that you can trust this heart behing my tired eyes Ve umarım yorugun gözlerimin arkasındaki yüreğime güvenirsin
I'm no angel, but please don't think that I won't try
Melek değilim ama lütfen denemeyeceğimi sanma I'm no angel, but does that mean that I can't live my life
Melek değilim ama bu benim hayatımı yaşayamayacağım anlamına mı geliyor I'm no angel, but please don't think that I can't cry
Melek değilim ama ama lütfen ağlayamayacağımı düşünme I'm no angel, but does that mean that I won't fly Melek değilim ama bu uçamayacağım anlamına mı geliyor
I know I'm not around each night
Her gece etrafta olmaldığımı biliyorum and I know I always think I'm right
Ve hep haklı olduğumu düşündüğümü biliyorum I can believe that you might look around Etrafa bakacağına inanabilirim
I'm no angel, but please don't think that I won't try
Melek değilim ama lütfen denemeyeceğimi sanma I'm no angel, but does that mean that I can't live my life
Melek değilim ama bu benim hayatımı yaşayamayacağım anlamına mı geliyor I'm no angel, but please don't think that I can't cry
Melek değilim ama ama lütfen ağlayamayacağımı düşünme I'm no angel, but does that mean that I won't fly Melek değilim ama bu uçamayacağım anlamına mı geliyor