OK Go - This Too Shall Pass (Türkçe Çeviri)
You know you can't keep lettin' it get you down
Biliyorsun onun seni yutmasına izin veremezsin
And you can't keep draggin' that dead weight around.
And you can't keep draggin' that dead weight around.
Ve çevrendeki ölü ağırlığın seni sürüklemesini istemezsin.
If there ain't all that much to lug around,
If there ain't all that much to lug around,
Eğer etrafı kasacak kadar çok değilse
Better run like hell when you hit the ground.
En iyisi yere vurduğunda en iyisi deli gibi koş.
Better run like hell when you hit the ground.
En iyisi yere vurduğunda en iyisi deli gibi koş.
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
When the morning comes.
Sabah olduğu zaman
When the morning comes.
Sabah olduğu zaman
You can't stop these kids from dancin'.
Bu çocukları dans etmekten alıkoyamazsın.
Why would you want to?
Why would you want to?
Bunu neden isteyesin ki?
Especially when you're already gettin' yours.
Especially when you're already gettin' yours.
Özellikle de kendininkini aldığında.
'Cause if your mind don't move and your knees don't bend,
'Cause if your mind don't move and your knees don't bend,
Çünkü eğer aklın hareket etmezse ve dizlerin bükülmezse,
well don't go blamin' the kids again.
o zaman yine çocukları suçlama.
well don't go blamin' the kids again.
o zaman yine çocukları suçlama.
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
When the morning comes.
Sabah olduğu zaman
When the morning comes.
Sabah olduğu zaman
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
When the morning comes.
Sabah olduğu zaman
When the morning comes.
Sabah olduğu zaman
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
When the morning comes.
Sabah olduğu zaman
When the morning comes.
Sabah olduğu zaman
Let it go, this too shall pass.
Bırak gitsin, bu da geçmeli.
Let it go, this too shall pass.
Bırak gitsin, bu da geçmeli.
Let it go, this too shall pass.
Bırak gitsin, bu da geçmeli.
(You know you can't keep lettin' it get you down. No, you can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
Let it go, this too shall pass.
Bırak gitsin, bu da geçmeli.
(You know you can't keep lettin' it get you down. No, you can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
Hey!
Hey!
Let it go, this too shall pass.
Bırak gitsin, bu da geçmeli.
(You know you can't keep lettin' it get you down. No, you can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
Let it go, this too shall pass.
Bırak gitsin, bu da geçmeli.
Let it go, this too shall pass.
Bırak gitsin, bu da geçmeli.
(You know you can't keep lettin' it get you down. No, you can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
Let it go, this too shall pass.
Bırak gitsin, bu da geçmeli.
(You know you can't keep lettin' it get you down. No, you can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
Hey!
Hey!
Let it go, this too shall pass.
Bırak gitsin, bu da geçmeli.
(You know you can't keep lettin' it get you down. No, you can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
(You can't keep lettin' it get you down. You can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
(You can't keep lettin' it get you down. No, you can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
(You can't keep lettin' it get you down. You can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes.
Sabah olduğunda.
(You can't keep lettin' it get you down. No, you can't keep lettin' it get you down.)
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes!
(Onun seni yutmasına izin veremezsin. Hayır, onun seni yutmasına izin veremezsin.)
When the morning comes!
Sabah olduğunda.
Çeviri: http://mckahveci.blogspot.com/
Bu adamların n'asıl bir ingilizcesi var ya :)
YanıtlaSil